Wednesday, April 25, 2007

İlk psikolog deneyimi

Bugün 25 Nisan 2007 çarşamba. Minik oğlum Kaan Kemal'in öfke ve inat nöbetleri nedeniyle, geçen haftaki psikolog arayışlarım neticesinde internetten bulduğum , Psikolog Funda AKKAPULU ile görüşmeye gittik.

Dönemsel gibi gelen nöbetler son zamanlarda önü alınması gereken bir hale gelmişti(bence). İsteklerinin yerine getirilmesine alışık olan Kaan (Babaanne ve dede ile yaşamanın tek olumsuz yönü diyebilirim) hayır cevabı karşısında adeta işkence görüyormuş gibi ağlamaya başlıyor. İlgilenmezseniz zaten gür olan sesini çıkarabileceği son seviyeye çıkarıyor. İlgilenirseniz bir sonraki krizde nasıl olsa ayağıma gelecekler diye düşünüp ağlayabildiği kadar uzun ağlıyor. İlk önce her başımız sıkıştığında başvurduğumuz internete başvurduk. Bir sürü metin , hepsi birbirinin kopyası şu adımı deneyin olmazsa şunu... Netice; terzi kendi söküğünü dikemiyor. Öyle kitaptan okumakla olsa diyor Funda hanım bütün psikologların çocukları problemsiz olur . Çocuk standart , fabrika çıkışı bir malzeme değilki istediğin şekli veresin.

Funda hanım görüşmede önce Kaan'la vakit geçirip gelişiminin ne seviyede olduğuna baktı. Önündeki materyallerle (Boya , kağıt , makas , yap-boz, renkli objeler) beraber oynayarak Kaan'ı değerlendirdi. Gelişimsel bir probleminin olmadığını hatta evdeki problemin kaynağının Kaan'a ev ortamının yetersiz kalması olduğunu , bir an önce bir yuvada oyun grubuna dahil olması gerektiğini söyledi.

Kriz anında sadece "Kaan ağladığın için seni anlamıyorum. Susunca konuşalım"deyip (mümkün olduğunca sessiz) başka hiçbir şey yapmamamızı önerdi.Onu ikna etmeye çalışmak, ilgisini dağıtmak , kucağa almak problemi çözmeye yardımcı olmazmış. Sabırla ve kararlılıkla hareket edip susacağız. Funda Hanım " Güvence veriririm ki 4.nöbette ağlama süresi epey kısalacak" dedi. Bakalım işe yarayacak mı?
Bu arada Kaan'la eve geldiğimizde bizi merakla bekleyen babaannemiz içeri daha girmeden Kaan'ı kucaklayıp "Doktor teyze dedi mi seni niye getirdi bu sivrizekalı annen ve baban" , dedemiz de arayıp"Gördünüz mü benim dahi torunumu , rahatladınız mı?" dediler. Acaba onları da bir ara Kaan'ı beraber götürelim deyip Funda Hanım'a göstersem mi?:))